Kansas'ta Darwin Ve Tasarım Tartışması
5-7 Mayıs günlerinde, Kansas eyaletinin başkenti olan Topeka kentindeki "Memorial Hall"da geçen bilimsel tartışmada, eyaletteki müfredatın içeriğine itiraz eden "Intelligent Design Network" (IDN) adlı bilimsel kuruluşun çağırdığı bilirkişiler dinlendi. Bu bilirkişiler arasında Michael Behe, Jonathan Wells, Stephen Meyer gibi, evrim teorisinin eleştirisi konusunda dünyaca ün kazanmış bilim adamlarının yanısıra, ABD'nin ve Avrupa'nın çeşitli üniversitelerinden bilim felsefecileri de vardı. Bilirkişi sıfatıyla Türkiye'den katılan Mustafa Akyol ise, özellikle Müslüman dünyanın bakış açısını vurgulayan farklı bir perspektif sundu.
"Intelligent Design Network" (IDN), 2000 yılında kurulan bir bilimsel organizasyon. Organizasyon adını 1990'lı yılların başlarından bu yana ABD'deki bilimsel çevrelerde büyük yankı uyandıran "Bilinçli Tasarım" (Intelligent Design) teorisinden alıyor. Bu teori, özetle, canlılarda son derece karmaşık sistemler bulunduğunu, bunların Darwin'in evrim teorisinde ileri sürüldüğü gibi doğa kanunları ve rastlantılar ile açıklanamayacağını savunuyor. Teorinin en önde gelen savunucularından biri olan Lehigh Üniversitesi biyokimya profesörü Michael J. Behe, şöyle diyor:
"Darwin teorisini bilimsel imkanların çok yetersiz olduğu 19. yüzyılda geliştirmişti. Canlılığı yeterince inceleyemediği için, onun basit bir yapıya sahip olduğunu varsaydı. Oysa son 30 yıl içinde, en basit canlı hücresinin bile olağanüstü derecede karmaşık olduğunu keşfettik. Öyleki hücrenin içinde moleküler makinalar, bilgi-işlem sistemleri, taşıma ve depolama üniteleri var. Bütün bunların tasarlanmış olduğu çok açık."
Ders Kitapları Değişiyor
Bilinçli Tasarım teorisi, son 10 yıl içinde büyük bir ilerleme kaydetti. Darwinist bilim adamları Michael Behe'nin "Darwin'in Kara Kutusu" adlı kitabındaki argümanlara hiç bir tutarlı bilimsel cevap getiremediler. Bu nedenle Amerika'nın en önde gelen yayın organlarından National Review dergisi, Behe'nin kitabını "20. Yüzyılın En Etkili 100 Kitabı" arasında gösterdi. Phillip Johnson, William Dembski, Jonathan Wells gibi diğer Bilinçli Tasarım savunucularının kitapları da Darwinizm'e büyük darbe vurdu.
Bilinçli Tasarım teorisi Darwinizm'e ve materyalist felsefeye bilimsel alanda meydan okurken, bu teorinin işaret ettiği kanıtlar ders kitaplarına da girmeye başladı. IDN'nin başkanı olan John Calvert bu konuda şöyle diyor:
"ABD'deki ders kitapları, 1960'lı yıllardan kalma bazı köhne bilgileri çocuklara gerçek olarak öğretiyor. Oysa Darwinizm'in kanıtı olarak gösterilen bu bilgiler, bugün çoktan geçerliliğini yitirmiş durumda. Aksine, fosiller, hücrenin yapısı ve daha bir çok alanda, Tasarım'a işaret eden güçlü deliller var. Bunların mutlaka öğrencilere anlatılması gerekir, aksi takdirde onlara tek taraflı, dogmatik bir eğitim vermiş oluruz."
John Calvert'in başkanlığını yaptığı IDN, geçtiğimiz yıllarda Ohio, New Mexico ve Georgia gibi eyalerde ders kitaplarında önemli değişiklikler yapılmasını sağlamıştı. Ancak Kansas'ta tartışılan tasarı, bugüne kadarki en kapsamlı değişiklikleri içeriyor. Değişiklikler, özetle, Darwinizm'in bir teori olduğunu, ancak fosillerin ve biyokimyanın bu teoriyle çelişen pek çok kanıt ortaya koyduğunu vurguluyor. Ayrıca bilimin mutlaka materyalist bir çerçeve içinde kalmak zorunda olmadığını da belirtiyor.
Darwin'in Avukatı
Üç gün boyunca süren Kansas Eğitim Bakanlığı tartışmasında, Darwinist tarafı ACLU adlı kuruluş tarafından çağrılan avukat Pedro Irigonegaray temsil etti. ACLU (American Civil Liberties Union), ABD'de "katı sekülerizm" görüşünü savunan bir baskı grubu olarak biliniyor. Eşcinsellerin evlilik hakkını ve sınırsız kürtajı savunan ACLU, aynı zamanda Darwinizm'in bekçiliğini üstlenmiş durumda. Geçtiğimiz yıllarda biyoloji derslerinde "Bilinçli Tasarım" teorisinden söz eden bazı öğretmenler, ACLU tarafından "laikliğe aykırı hareket ediyor" diye mahkemeye verilmişti.
ACLU avukatı Irigonegaray de Kansas'taki tartışmada tam bir "Darwinizm bekçiliği" yaptı. Sinirli ve sert üslubu ile dikkat çeken Irigonegaray ile Mustafa Akyol arasında da ilginç bir diyalog yaşandı. Akyol'a "bayım bu ülkede din ve devlet ayrımı var, bunun farkında mısınız" diye soran Irogenegaray şu cevabı aldı:
"Elbette farkındayım ve Anayasanız'ın 'First Amendment' olarak bilinen ekinde yer alan bu ilkeyi tamemen destekliyorum. Ama anlamanız gereken bir şey var Sayın Irogenegaray. Din-devlet ayrımı ilkesi şu an ABD'de bozulmuş durumda, çünkü ders kitaplarınız, kendi içinde bir din olan materyalizmi tek doğru olarak kabul edip öğrencilere empoze ediyor. Eğitiminizi bu dogmadan kurtarmalı ve tamamen objektif hale getirmelisiniz."
Kansas'ta bundan sonraki takvim şöyle işleyecek: Bu hafta Darwinist tarafın bilirkişileri dinlenecek. Daha sonra ise Eyalet Eğitim Bakanlığı'nın dokuz kişilik kurulu, bu konuda bir karara varacak. Pek çok yorumcu, kararın "Bilinçli Tasarım" lehinde çıkacağını umuyor. Bunun ise, diğer eyaletler için bir emsal teşkil edeceği tahmin ediliyor.
"Eğer Darwinist dogmatizmi Kansas'ta yenebilirsek" diyor bir IDN üyesi, "sonra domino etkisiyle diğer eyaletlerde benzer sonuçlar bekliyoruz." Ve ekliyor: "19. yüzyılda pek çok materyalist teori üretildi. Bunların en önemli üçü, Marksizm, Freudizm ve Darwinizm'di. Geçtiğimiz onyıllar içinde bunların ilk ikisi çöktü. Sıra Darwinizm'de."
Akyol: "Sorun, Materyalizmde"
Kansas Eğitim Bakanlığına 45 dakikalık bir bilirkişi görüşü veren Mustafa Akyol, özellikle meselenin kültürel yönüne dikkat çekti. ABD'deki ders kitaplarına Darwinist bir önyargının hakim olduğuna dikkat çeken Akyol, bunun giderilmesinin neden çok önemli olduğunu şöyle anlattı:
"Burada sadece bazı teknik bilimsel detayları değil, ABD'deki eğitim sisteminin materyalist olup olmaması gerektiğini tartışıyoruz. Bu ise aslında küresel bir mesele. Çünkü gerek ABD'de gerekse dünyanın farklı ülkelerindeki Müslümanlar'ın Amerikan kültürüne karşı kuşkuyla ve hatta bazen tepkiyle yaklaşmalarının bir nedeni, bu kültürü tamamen materyalist olarak görmeleridir. Bu nedenle bu kültüre kapılarını tamamen kapatmak, çocuklarının bununla zehirlenmesine engel olmak istiyorlar. Popüler kültürde hedonizm (hazcılık) ve ahlaki çürüme olarak karşılarına çıkan materyalizm, eğitim sisteminde de Darwinist endoktrinasyon olarak yüzünü gösteriyor. Eğer Amerika, ateist bir medeniyet olmadığını, aksine Allah'a ve dine karşı saygılı olduğunu gösterirse, o zaman dindar Müslümanlarla arasında önemli köprüler kurulabilir. Müslümanlar Amerikalıların bağnaz materyalistler değil de, sağduyulu, objektif, açık fikirli ve Yaratıcı'nın kanıtlarına gözlerini kapamayan insanlar olduklarını görürlerse, iki medeniyet arasındaki muhtemel çatışmanın önüne önemli bir set çekilmiş olacaktır."
Öte yandan Kansas eyaletinde yaşayan bazı Müslüman öğrenciler de tartışmanın yapıldığı salonda bulundular ve Akyol ile aynı fikirde olduklarını Kansas Eğitim Bakanlığı Kurulu'na ifade ettiler.
Darwinistlerden Karikatürlü Tepki
Kansas Eğitim Bakanlığı'nda Darwinizm tartışılırken, Amerikan medyası da konuya büyük ilgi gösterdi. CNN, Washington Post, ABC News gibi büyük gazete ve televizyonlar eyaletteki tartışmaya geniş yer ayırırdı.
Mustafa Akyol'un ifadesi gerek Eğitim Bakanlığı Kurulu'nda gerekse toplantıyı izleyen seyirciler arasında büyük ilgi uyandırdı. Kansas Daily Star, The Baltimore Chronicle, Topeka Capital Journal gibi gazeler de, Akyol'un yorumlarına yer verdi.
Öte yandan Kansas'taki bazı koyu Darwinist yayınlar da Eğitim Bakanlığı'a görüş bildiren bilirkişilere karşı karalama kampanyası başlattı. Bunlardan biri olan "The Pitch" adlı yerel dergi, Michael Behe, John Calvert, William Harris ve Mustafa Akyol'u hedef alan uzun bir polemik yayınladı. Bu "Bilinçli Tasarım" savunucularını maymun olarak tasvir eden karikatürlerle süslenen yazıdaki öfkeli ve saldırgan üslup dikkati çekti.
NOT: Bu haberin özetlenmiş versiyonları, Star gazetesinde ve Milli Gazete'de yayınlanmıştır.