6-7 Eylül olaylarını Adnan Menderis’in sırtına yüklediler. Ancak yıllar sonra durmun pek öyle olmadığı anlaşılıyor. 2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla İstanbul’da ticareti elinde bulunduran Rum, Ermeni ve Yahudi azınlıkları korku içinde yaşıyorlardı. Bu azınlıkları ‘sıfırlamak’ isteyen şeytani biri vardı. O İsmet İnönü idi. Cumhurbaşkanı olan İnönü, Almanlara derin hayranlık duyuyordu. Nazilerin Yahudileri yaptığını o da azınlıklara yapmak istedi. Bu çerçevede de 1941’de ‘20. kura ihtiyatları’ ve 1942’de varlık vergisi çıkarıldı. Almanlar Stalingrad’da yenilince, müttefiklerin galibiyeti üzerine İnönü bu tedbirleri gevşetmek zorunda kaldı. Azınlıklar kendini toparladı. Azınlıklar aslında 6-7 Eylül 1955’den sonra bile kendini toparladı ama nihai derbeyi yine İnönü’nün Başbakan olduğu 1960’yı yıllarda yediler. Menderes liberal ekonomi yanlısıydı ve azınlıklara insiyatif üstlenmelerine izin verdi.İLAVE NOT: 6-7 Eylül olaylarında dönemin DP hükümetinin de sorumlu olduğunu reddetmiyorum, reddetmem. Bu açıdan yazar Atilla Akar'ın "Türk sağı"nı özeleştiriye davet eden aklı başında yazısını da dikkate alıyorum. Zaten genel olarak her günahı ezbere "derin devlet"e yıkan ve toplumsal bağnazlıkları görmezden gelen "liberal" söylemi aşırı buluyorum. Başka bir yazıda daha geniş değinmek umuduyla...
6-7 Eylül Vahşetinde CHP İzleri
Radikal'in haberine göre, Yunanlı yazar Petros Markaris, Ta Nea gazetesinde yayınlanan ve İstanbul'daki korkunç 6-7 Eylül (1955) olaylarını konu alan anılarında şunları yazmış: