Türkçe Yazılar

'Hitler'e Dair Şerh

"Bir Müslüman Hitler'i Onaylayabilir mi?" başlıklı yazım üzerine siteye gelen yorumlarda bazı ağır suçlamalar var. O nedenle bir noktayı açıklığa kavuşturmakta yarar gördüm. Gelen suçlamalar, çoğunlukla, "İsrail yüzlerce çocuk öldürmüşken ne diye kalkıp buna yönelen tepkiyi eleştiriyorsunuz" mealinde. Bu "hissiyatı" anlıyorum. Fakat aynı zamanda, İsrail'e gösterilmesi gereken tepkinin, İsrail'in propaganda makinesine koz vermeyecek bir içerikte olması gerektiğini düşünüyorum. Bunu "İsrail ABD'yi Nasıl İkna Ediyor" başlıklı yazımda da anlatmaya çalıştım. Türkiye'de yükselen "Hitler Haklıymış" gibi laflar, emin olun, iki gün sonra ABD basınında ve "düşünce kuruluşu raporları"nda alıntılanacak, "bakın, bu adamlar aslında İsrail'i yok edip tüm Yahudileri öldürmek istiyorlar, onun için bunlara baştan aman vermemek lazım" diye kullanılacaktır. Belki "hislerimize tercüman olacak" sloganlar ve yazılar bizim için daha cazip olabilir. Ama bir de "davamıza fayda sağlayacak" sloganlar ve yazılar düşünmek lazım. Ve bu ikisi, özellikle bu meselede, birbirinden farklı şeyler. "Davamıza fayda" deyince, bu "dava"nın yöntemi de kuşkusuz önemli. Anladığım kadarıyla pek çok kişi, Müslüman dünyanın İsrail'e karşı daha fazla bilinçlendirilmesi sayesinde (ve protesto, boykot, izolasyon gibi yöntemlerle) İsrail'in dize getirilebileceğini düşünüyor. Ben ise buna o kadar ihtimal vermiyorum. Kanımca Amerika bağlantısı bu şekilde yürüdüğü sürece, İsrail bildiğini okuyacaktır. Biz tabi ki ahlaken doğru tavrı göstermek için protesto ve boykot yapmalıyız; ama bunun bir "çare" olması mümkün değildir. O durumda, çözümün ABD'yi ve uluslararası kamuoyunu etkileyecek diplomasiden geçtiğini düşünüyorum. Bugün hükümet de, özellikle Başbakanlık Baş Danışmanı Prof. Ahmet Davutoğlu eliyle, Filistin'de kanayan yaraya bu şekilde diplomatik bir çözüm arıyor ve bence çok da iyi yapıyor. Diplomasi meselesine girince de, "kamuoyu" ve "propaganda" epey önemli. Onun için İsrail'e karşı tepkiyi, onun eline koz verecek "Yahudi düşmanlığı"na kapılmadan göstermeden lazım. Bu, tepkimizin ilkeli olmasının "pragmatik" gerekliliği. Bir de tabi ahlaki gerekliliği var. Bu ahlaki gerekliliği, evet, başka zamanlarda da konuşabiliriz. "Tam da bu zamanda" bu konuyu gündeme getirmemin sebebi ise, sözünü etttiğim pragmatik gereklilik. Ayrı bir not: Kendime "modern Müslüman" diye bir tanım getirmiyorum. Müslümanım ve başka hiç bir kimlik benim için bunun kadar önemli değil. Modernlik ise, içinde bulunduğumuz bir "durum"dan ibaret. Bu durumu görmek ve onu dikkate alarak düşünüp davranmak insanı belki "modern" kılabilir. Ama bu, benim gözümde, Müslümanlık gibi evrensel bir hakikatin yanına konabilecek bir sıfat değildir.
All for Joomla All for Webmasters