Türkçe Yazılar

Papa'nın Marksistçe [Yanlış] Analizi

Bir kaç okur, bana Sayın Nuray Mert'in Papa'yı şiddetle eleştiren İlahi Komedya başlıklı yazısı hakkında ne düşündüğümü sordu. Nuray hanımın gerçekten de “mert” olan duruşunu, özellikle Türkiye'deki despot laiklik uygulamalarına, Jakoben tutuma karşı tavır alışını hep takdir etmişimdir. Ama bu yazısına ve bu paraleldeki diğer yazılarına katılmıyorum. Ve bunun önemli bir nedeni var. Epeydir aklımdaydı, yeri gelmişken açıklayayım. Söz konusu yazıdaki şu cümle, aslında son derece açıklayıcı:
“Papa'nın başlattığı kiliseleri uzlaştırma hamlesi, Batı'ya da dini bir kimlik bulma, zengin Batı'nın yürüttüğü emperyal talana dinsel görüntü verme çabasının bir sonucu.”
Nuray hanım bunun ardından da Papa'yı Irak savaşı gibi girişimlere zemin hazırlamakla suçluyor. Oysaki Vatikan Irak Savaşı'na başından itibaren karşı çıkmış, bu nedenle Amerika'daki Katoliklerin önemli bir bölümü de Bush yönetimine tavır almıştı. Vatikan'ın Filistin meselesinde de İsrail'i rahatsız eder derecede objektif davrandığı ve “barış yanlısı” olduğu biliniyor. Peki ama bunları görmektense, Papa'yı “emperyal talana” hizmet etmekle suçlamak neden? Dahası niçin Papa'nın “Avrupa'da dini diriltmek” hedefinin aslında gerçekten dini bir amaca değil de “sermaye”ye hizmet ettiğini düşünmemiz gerekiyor? Bu gibi yorumları kimi Müslüman entellektüellerden sıkça duyuyorum ve bana bunlar İslami kaynaklardan ziyade Karl Marx'ın analizlerini hatırlatıyor. Malum, Marksizm'e göre din aslında gerçek bir olgu değildir; “altyapı” da denen ekonomik ihtiyaçlara hizmet etmek için üretilmiş yapay bir kurumdur. Marksist “analiz” yöntemi, bütün dini hareketleri ekonomik çıkarlara indirgeyerek açıklar. Bu “analiz” yönteminin - ki aslında bence analizden ziyade ideolojik bir şablonculuktan ibaret - Türkiye'deki Jakoben elit tarafından dindar Müslümanlara karşı hep kullanıldığını biliyorum ve bunu doğal karşılıyorum. (“Bu hacı-hoca takımının dini-imanı para”, “bunlar başörtü giymek için Arabistan'dan para alıyormuş” gibi “laikçi kahve sohbetleri”nde ortaya çıkan şey, işte bu.) Bana garip gelen ise Müslüman bir kimlikle ortada olan kimi aydınların, aynı yöntemi başka dinlerin mensuplarına karşı kullanmaya kalkmaları. (“İncillerin arasına para sıkıştırıp milleti öyle Hıristiyan yapıyorlar” demek bunun en amiyane biçimi; “Papa emperyal talana hizmet ediyor” demek, daha düzeyli olanı.) Bunları söylerken dinin maddi çıkarlar için hiç kullanılmadığını söylemeye çalışmıyorum elbette. Aksine böyle davranan çok sayıda birey, cemaat ve dini kurum tarih boyunca olmuştur ve bugün de vardır. Ama bunu görmekle, her dini olguya bir üstyapı/altyapı “analiz”i yapıştırmak arasında çok fark var... Ben, Müslümanların yabancı kültürlerin, özellikle de Batı'nın düşünce birikiminden yararlanmasını doğru ve gerekli bulan bir insanım. (Bkz: “İlim Çin'de bile olsa alınız.”) Ama bu birikimin içindeki en din-karşıtı unsur olan Marksizm'in bazı Müslüman zihinlerdeki derin etkisini doğrusu şaşkınlıkla izliyorum...
All for Joomla All for Webmasters