Hafta içinde ABD'ye gelerek bu ülkeyi 1980'den bu yana ziyaret eden ilk üst düzey İranlı olan İran eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, intihar saldırılarının İslam'a zarar verdiğini söyledi. ABD'yi vuran 11 Eylül saldırılarını kınayan Hatemi, bu saldırıları gaddarlık olarak niteledi. İranlı lider, intihar bombacılarının da İslam'a haksızlık ettiğini ve bu kişilerin Cennet'e gitmeyeceğini savundu. [Hatemi] "sivilleri öldüren teröristler, ahlaki değerleri olmayan kişilerdir. Bu kişiler cennete giremeyecekler ve bunları İslam adına yaptıklarını söyleyenler de yalan söylüyor" ifadelerini kullandı. Hatemi, 11 Eylül'de iki ayrı suç işlendiğini; bunun birincisinin masum insanların öldürülmesi, ikincisinin ise bunun İslam adına yapılmış olması olduğunu söyledi... "Müslümanlar tarafından gerçekleştirilen terör faaliyetlerine cevaben ABD'de İslam'dan nefret ve korku duygusu ile İslamofobi'nin yayıldığını" belirtti. Hatemi, Amerika'daki Müslümanları da İslamofobiye karşı mücadele etmeye çağırdı. Medyada İslam hakkında yapılan yanlış yayınlara karşı Müslümanlardan bu yayınları protesto etmelerini isteyen Hatemi, Müslüman Amerikan vatandaşlarını "İyi bir vatandaş olmaya ve kalplerinde İslam'ı hissetmeyenler tarafında oluşturulan İslamofobiye karşı savaşmaya" çağırdı.11 Eylül ve sivillere yönelik diğer intihar saldırıları için adeta "iyi oluyor, çünkü hak ediyorlar" şeklinde düşünen kimi Müslümanların, Hatemi'nin bu sözlerini dikkate almasında yarar var. Aynı habere göre Hatemi "Yahudi Soykırımı'nın tarihî bir gerçek olduğunu" da belirtmiş ki, bu da önemli. Kimi Müslümanlar Yahudi Soykırımı'nı inkar etmeyi adeta İslami bir görev gibi algılıyor. Oysa böyle yapmakla kendilerini neo-Nazilerle aynı ideolojik çatının içine dahil ediyor ve "İslamofaşizm" suçlamalarına davetiye çıkarıyorlar. Yani İslam'a zarar veriyorlar.
Muhammed Hatemi'den Teröre Reddiye
İran eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, ABD'nin başkenti Washington'daki Amerikan-İslami İlişkiler Konseyi'nde yaptığı konuşmada kayda değer olduğunu düşündüğüm yorumlar yapmış. Yeni Şafak gazetesinin konuyla ilgili haberinde şunları yazılı: