Bir Kaç Not: Ayasofya, Filistin, Irak...
Ayasofya'da ibadet konusu şu günlerde yeniden gündemde. Sabah'ın konuyla ilgili haberinde dikkat çeken küçük bir ayrıntı var. Anadolu Kiliseleri Piskoposu Monsignor Luigi Padovese, "Ayasofya'da namaz kılınması Hıristiyanları rahatsız eder mi" sorusuna şu cevabı vermiş: "Hayır Hıristiyanları rahatsız etmez, Ayasofya'nın müze olarak kalmasına karar verenleri rahatsız eder."
Öte yandan şu günlerde İsrail'in Filistin yönetimi altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısı sürüyor. Hamas militanlarınca kaçırılan tek bir askere karşı tüm bir Filistin halkını cezalandırmaya yönelik bu işgali, kınıyorum. Görünen o ki, İsrail Başbakanı Olmert, kendisine Ariel Şaron'dan miras kalan, onun da Menahem Begin gibi aşırı sağcı İsrail liderlerinden devr aldığı "revizyonist" (ve faşizan) Siyonizm anlayışını sürdürüyor. Bunu, " Şaron politikalarının ilham kaynağı: Vladimir Jabotinsky " başlıklı eski bir yazımda incelemiştim.
Olmert yönetiminin kaçırma olayını bir bahane olarak kullanıp Filistin'i güçsüzleştirmek istediği aşikar. Ancak söz konusu İsrail askerini kaçırıp da İsrail yönetimine bu bahaneyi veren Suriye eksenli Hamas militanlarının bu işteki vebalini de belirtmek gerek. Cengiz Çandar'ın İsrail saldırganlığı ile "Şam kaynaklı provokasyon"u ilişkilendiren yazısı bence bu konuda atlanmaması gereken bir gerçeğin altını çiziyor. İsrail'e çuvaldızı batırırken, elde iğne ile Filistin tarafına da bakmak gerekiyor.
Ve bu da bizi Irak'a getiriyor. Geçen hafta Irak'ta yeni bir intihar saldırısı gerçekleşti. Bağdat'ın Şiilerin ağırlıklı yaşadığı Sadr semtine düzenlenen saldırıda, dile kolay, 66 kişi öldü, 114 kişi yaralandı. Katliamı, kendisine "Sünni Halkının Destekçileri" adı veren terörist bir grup üstlendi.
Bu, Saddam rejiminin yıkılmasından bu yana, ülkede kurulmaya çalışılan demokratik rejimin Şiiler'i avantajlı kılacağını görerek, bunu engellemek ve mümkünse iç savaş çıkarmak için Şiileri hedef haline getiren Sünni fanatizminin yeni bir örneği. Bu fanatizmle defalarca Şii camilerini bombalayan Sünni militanlar, binlerce masum insanı göz kırpmadan öldürdüler. Görünen o ki daha da öldürmeye kararlılar.
Ve işte Filistin'i vurduğu için İsrail'e gösterilen tepkinin, Irak'ta sürekli sivil katliamı yapan söz konusu gözü dönmüş "direnişçilere" de gösterilmesi gerek.* Unutmayalım ki terör, kimden gelirse gelsin, terördür. Ve ortak kimlikler paylaştığımız insanlardan da gelebilmektedir...
* Hatta şunu da görmeliyiz: İsrail sivilleri kasten hedef almıyor; sivilleri "umursamamak" gibi bir suç işliyor. Irak'ta cami ve pazar bombalayanlar ise, kasten ve özellikle sivil insanları öldürüyorlar.