İslam'ı Savunan Haham
Bugünkü Los Angeles Times gazetesinde yer alan Stephen Julius Stein imzalı makale kayda değer. Wilshire Boulevard Temple adlı Yahudi kuruluşunda görevli bir haham olan Stein, yazısında Los Angeles'ta yaşayan Suriye (ve Müslüman) kökenli psikolog Wafa Sultan'ı eleştiriyor ve onun İslam'a yönelik saldırılarının haksız ve cahilce olduğunu ortaya koyuyor.
Wafa Sultan, son dönemde Batı'da ortaya çıkan ve İslam'ın sözde ne kadar korkunç bir din olduğunu anlatıp duran "ex-Muslim" (ya da "mürted")lerden biri. Ayaan Hirsi Ali gibi o da içinden çıktığı İslam'ı Batılılara şikayet etmeye ve onların arasındaki İslam düşmanlarının alkışını toplamaya yönelik bir strateji izliyor.
İşte bu Sultan'ın bir Yahudi topluluğuna yaptığı konuşmayı dinleyen Haham Stein, karşılaştığı fanatizmden rahatsız olmuş ve yazısında buna karşı önemli eleştiriler getiriyor. Sultan'ın Kuran'daki savaş ayetleri üzerine yaptığı vurgu karşısında, Tevrat'ta da oldukça şedid ayetler olduğunu, ama Yahudilik'in bundan ibaret olmadığını, İslam'ın da olamayacağını söylüyor. Sultan'ın "bütün Müslüman kadınlar baskı altındadır" şeklindeki iddiasına karşı da, tanıdığı bazı Müslüman hanımların hiç de öyle olmadığını anlatıyor.
Makaleyi okuyunca öğreniyoruz ki, Sultan'ın anti-İslamizm'ine karşı çıkanlar sadece Haham Stein'den ibaret değil. Söz konusu toplantıda, gazeteci oğlu Daniel Pearl'ü 2002 yılında Pakistan'daki fanatik İslamcılar'ın kılıcına kurban veren Judea Pearl de - yaşadığı bu büyük travmaya rağmen - Wafa Sultan'a karşı çıkmış, Kuran'daki savaş ayetlerinin yanında "barış ayetleri" de olduğuna dikkat çekmiş ve çoğu Müslüman'ın İslam'ın asıl mesajı olarak bunları gördüğünü vurgulamış.
Los Angeles'ta bir "ex-Muslim" karşısında İslam'ı savunmanın her ikisi de Yahudi olan haham Stein ve Judea Pearl'e kalmış olması, üzerinde iyi düşünülmesi gereken, çünkü hayli ezber bozan bir gerçek. Daha önceki çeşitli yazılarımda, İslam'a karşı en fanatikçe düşmanlık gösterenlerin, çoğunlukla İslam toplumlarının içinden çıkan sekülerist insanlar olduğunu vurgulamıştım. Türkiye'de - ve hatta bu sitede - bu olgunun çok çarpıcı örneklerini görmekteyiz. İşte, Batı dünyasında da benzer bir durum var.
Öte yandan, bu durum, ülkemizdeki Müslümanlar arasında son dönemde giderek yaygınlaşan "Yahudiler İslam'a düşman" veya "evangelistler Kuran'a savaş açtı" gibi genelleyici yorumların ne kadar yanlış olduğunu da gösteriyor. Herhangi bir din veya cemaat hakkında bu gibi siyah-beyaz hükümler vermek yerine, aradaki nüansları iyi görmek ve ona göre davranmak lazım.
İşin kötü tarafı, buradaki Müslümanlar "Yahudiler" veya "Hıristiyan Batı" hakkında bu şekilde önyargılı davrandıkça, söz konusu farklı dünyalar ile diyalog kurma imkanının ortadan kalkması. Hatta bazı Müslümanlar, diyaloğu gereksiz bir "apolojetizm", yani bir tür "yaranmacılık", "eziklik" gibi görüyor, bunun yerine "tavizsiz sert duruş" savunuyorlar.
Ama işte böyle olunca da Los Angeles'ta İslam hakkında fikir beyan etmek, Wafa Sultan gibi anti-İslami mürtedlere kalıyor. Allah'tan orada bazı vicdanlı Yahudiler de varmış ki, Kuran'a yöneltilen iftiralar cevapsız kalmamış...