"16 Haziran tarihli yazınızda o her zamanki güçlü üslubunuzla, 'Amerikancı abilerinin izinden gidenler, AKP'ye hitaben, çocuk kandırma üslubu içinde, 'Muhafazakârlar ABD'ye itiraz etmez, onu kötü solcular yapar', 'Hem inanın ABD, İslam düşmanı değil' diye yazılar döşenmeye başlamışlar' diye yazmışsınız. Bunları yapan, söz konusu yazınızdan iki gün önce yine Radikal'de yer alan yazım nedeniyle, sanırım ben olmuş oluyorum. Oysaki ben 'Muhafazakârlar ABD'ye itiraz etmez' demedim. Aksine, Amerikan yönetiminin; 'Ebu Garip cezaevindeki rezaletler... Feci insan hakkı ihlalleri... Felluce'de ve başka yerlerde masum sivillerin bombaların hedefi olması' gibi karşı çıkılması gereken fecaatlerini sıraladıktan sonra, kategorik bir 'Amerikan düşmanlığı'nın muhafazakârlığa değil, sola ait olduğunu belirttim. ABD'nin 'İslam düşmanlığı' kavramıyla ne kadar ilişkilendirilebileceği konusunda da bir fikir sahibiyim, çünkü son iki yıldır ABD'deki İslam düşmanı akımın önde gelenleriyle yoğun bir tartışma içindeyim. Bunların İslam'a yönelik iftiralarını çürüten onlarca makalem Amerikan medyasında yayımlandı ve internette de mevcut. Söz konusu İslam düşmanı klik Amerikan yönetimini yönlendirmeye çalışıyor, ama etkisi sınırlı. Etkisini büyütecek bir şey varsa, o da dünya Müslümanlarının ABD'yle diyalog yolları aramaktansa ona karşı salt husumet ve öfke göstermeleridir. Ben, bu nedenle, diyalog yolunu savunuyorum. Bu konulara farklı baktığımız açık; örneğin ben 'küresel kapitalizm'den çok 'ulusalcı Jakobenizm'i tehlikeli görüyorum. Ancak bu gibi görüş ayrılıklarını 'insanlıktan istifa' olarak yorumlamayıp, saygıyla karşılamalıyız diye düşünüyorum. Kaldı ki aslında ortak bir amacı (İslam dünyasının haklarını savunmayı) paylaştığımız için de size saygı duyuyorum. Bu mektubu yayımlamaya değer bulduğunuz için de teşekkür ederim. Mustafa Akyol"
'Anti-Amerikancılık' Üzerine Bir Mektup
Radikal gazetesi yazarı Sayın Nuray Mert, 21 Haziran 2005 tarihli ve 'Anti-Amerikancılık' başlıklı yazısında, kendisine yolladığım bir mektubu yayınlandı. Yazısına, "Akyol, düşünce hayatımızda az rastlanan, çok medeni bir üslup kullanmış, bunun için de ayrıca kendisine teşekkür etmek istiyorum" diye nazik bir not düşen Nuray hanımın aktardığı mektubum şu şekilde: