Türkçe Yazılar

Kemalizm Adına Terör!

[16 Temmuz 2008 tarihli Star gazetesinde yayınlandı] Ergenekon iddianamesindeki çarpıcı bir nokta, sanıkların hem “terör örgütü” kurmaktan hem de bu işi “Atatürkçülük, Kemalizm ideolojilerinin arkasına sığınarak” yapmaktan suçlanmaları. Bu, Türkiye için yeni bir şey. Bugüne dek terör örgütlerinin solcu, bölücü veya dinci olanlarını görmeye alışmıştık. Ama eğer Ergenekoncular yargılanır ve hüküm giyerse, terörün yelpazesi genişleyecek. Atatürk, Cumhuriyet, laiklik, vatan, bayrak gibi değerler adına da suç işleyen, adam öldüren, demokrasiyi yok etmeye ve ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışan insanlar olabileceği ortaya çıkacak. Ve böylece bir anlamda Kemalizm'in şaşmaz-yanılmaz bir yol gösterici değil, aynen diğer “izm”ler gibi yanlış yola sapması mümkün bir ideoloji olduğu tescillenecek. “Mutlak doğru tek ideoloji” yerine, “ideolojilerden bir tanesi” olacak. Aslında daha önce de Kemalist terör örgütleri vardı ülkemizde, ama adları öyle konmamıştı. Örneğin, bana kalırsa, 27 Mayıs 1960 sabahı silahlı bir kalkışma ile anayasal rejimi deviren, meclisi kapatan, siyasileri ve hatta bazı generalleri tutuklayan ve bir süre sonra da Türkiye'nin seçilmiş başbakanını şehit eden çete de bir Kemalist terör örgütüydü. Tabii “Kemalist terör”ün bu “cunta” geçmişini hatırlayınca, bugün de ortada benzer bir durum olup olmadığı sorusu akla geliyor. “Darbe günlükleri” ve emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün açıklamaları, bundan kuşkulanmak için fazlasıyla yeterli. Askeri savcılık bu kritik meseleyi mutlaka soruşturmalı ve aydınlığa kavuşturmalı. Ergenekon soruşturmasının bir diğer çarpıcı yönü de başta CHP olmak üzere ulusalcı/laikçi cephenin tavrı. Bu çevrenin ideolojik açıdan Ergenekon'dan çok da ayrı düşmediği ortada. (Ben soruyorum kendime, “CHP'nin idealindeki Türkiye ile Ergenekon'un idealindeki Türkiye'nin ne farkı var” diye, pek tatmin edici bir cevap bulamıyorum.) Bu ideolojik akrabalık, CHPlileri Ergenekonculara “bizim çocuklar” diye bakmaya yöneltiyor. Deniz Baykal'ın bu grubun “avukatlığına” soyunması, dünkü grup konuşmasında soruşturma ile alay etmesi, Onur Öymen'in daha açıklanmamış iddianame için “dağ fare doğurdu” gibi alelacele yorumlar yapması pek sırıtıyor. CHPliler, hep bir ağızdan, “bize ulusalcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz” der gibiler. Oysa Oral Çalışlar'ın “AKP'ye Öfke Gözleri Karartmasın” başlıklı dünkü yazısında uyardığı gibi, Ergenekon'u ideolojik sebeplerle küçümsemek, hatta savunmak, büyük bir ilkesizlik olur. Bence, her meseleye “anti-Amerikancılık” gözüyle bakan ve “orta nokta”da durmayı objektiflik gibi algılayan Nuray Mert de buradan üstüne bir şeyler alınmalı. Aslında CHP'ninki sadece ilkesizlik mi, yoksa onun da ötesine uzanan kirli ilişkiler olabilir mi, insan merak ediyor. 1960 darbesini gerçekleştiren Kemalist terör örgütü ile zamanın CHP'sinin gayet sıkı-fıkı olduğunu biliyoruz. Acaba günümüzün Kemalist terör örgütü ile, onun yaratmak istediği “ara rejim”in muhtemel iktidar adayı olan CHP arasında da en azından “göz kırpma”lar var mıydı? Bilemeyiz. Ama bu konuda kuşkuları gidermek CHP'nin görevi. Bugün dünyada birileri İslam adına terör yapınca, insanlar Müslümanlardan “biz bunu desteklemiyoruz, teröre karşıyız” gibi bir açıklama bekliyor. Bugün de bizim Kemalistlerden haklı beklentimiz, “biz Kemalist terörü desteklemiyoruz, barış ve demokrasiye bağlıyız” demeleri. CHP bunu yapabilirse gerçek bir “siyasi parti” olma yoluna girebilir. Bugüne dek bir ucu demokrasinin dışına uzanan bir “derin devlet partisi” görüntüsü çizdi, ne yazık ki. Hala da çiziyor...
All for Joomla All for Webmasters