23 Nisan Mesajı...
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bir “23 Nisan mesajı” yayınlamış ve “TBMM, O'nun (Atatürk'ün) yüce kişiliğine ve devrimlerine layık olduğunu kanıtlamak zorundadır” demiş.
Çok zırva duydum, ama böylesini hiç duymadım. TBMM milleti temsil etmek için vardır. Kendisini bir yere kanıtlamak zorunda da değildir, çünkü “milli irade”den üstün bir siyasi irade yoktur. Aksine, başka her kurum kendisini TBMM'ye kanıtlamak zorundadır.
Sezer'in mantığını işletince ilginç bir sonuç çıkıyor: TBMM Atatürkçü olduğunu kanıtlamak zorunda. Peki TBMM kimi temsil ediyor? Milleti... Yani aslında “millet, Atatürkçü olduğunu kanıtlamak zorunda.” Kime? Bu “kanıtlamayı” değerlendirecek, uygun görürse kabul edecek olan oligarşiye...
İşin komik tarafı, düpedüz “totaliter” olan bu incileri önümüze seren Sayın Sezer'in bir de arada bir “demokrasi”den söz etmesi. Hep söylüyorum: Onun ve onun gibi düşünenlerin “demokrasi”den anladığı, “Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti”ninkinden farklı değil.
Anlaşılan "ulusal egemenlik" bayramını, Sayın Sezer'le birlikte değil, ona ve onun gibi düşünenlere rağmen kutlamamız gerekiyor...