CHP'nin ABD'ye Uzanan Paranoyası
[23 Nisan 2005 tarihli Referans gazetesinde yayınlandı]
AKP'yi eleştirmek serbest. Dahası gerekli de. Ancak haklı ve akılcı eleştiriler yerine "laik devleti yıkmaya hazırlanıyorlar" gibi paranoyalar üretmek, ucuz karalamalara başvurmak, iç siyaseti düzeysizleştirdiği gibi, dışarda da olumsuz yankılar yaratıyor. CHP'li Ali Topuz'un AKP'ye yönelik salvosu, tam da böyle...
"Türkiye Başbakanı Erdoğan, binlerce cihadisti (cihad militanını) devlete sokmuş durumda... İslami köktendinciler, laik Türkiye'yi yıkmak için her yanı sardılar."
Bu "yorum" kime ait dersiniz?
"Jihad Watch" (Cihad Gözlemi) adlı internet haber sitesinin yorumcusu olan Amerikalı yazar Robert Spencer'a... Spencer, 19 Şubat'ta yayınladığı yorum-haber karışımı yazısında aynen bunları söylüyor. AKP hükümetinin binlerce "köktendinci İslamcı'yı kilit noktalara getirerek" Türkiye'yi karanlığa sürüklemeye çalıştığını iddia ediyor.
Jihad Watch sitesini Spencer ile birlikte yöneten yazar Hugh Fitzgerald ise, aynı habere eklediği yorumunda şöyle diyor:
"Türkiye eskiden bizim müttefikimizdi, ama artık giderek radikal İslamcıların kontrolüne giriyor. Böyle bir Türkiye için yapılabilecek tek şey, onu Avrupa Birliği'nin dışında tutmaktır. Nitekim Batı'ya göçen Türkler inançlarında daha ılımlı değil aksine daha katı hale geliyor ve dolayısıyla içine yerleştikleri 'Kafir' toplumlar için daimi bir tehlike oluşturuyorlar."
Cihad Paranoyası
Peki bu yorumları yapan Spencer ve Fitzgerald kim?
Her ikisini de iyi tanıyorum. Yüzyüze görüşmedik, ama özellikle Spencer'la defalarca "makale düellosu"na girdim. Frontpage ya da National Review Online gibi Amerikan dergilerinde, İslamiyet, Osmanlı ve Türkiye hakkında ileri sürdüğü haksız suçlamalara tarihsel ve teolojik kanıtlarla cevap veren makaleler yazdım. Spencer ve Fitzgerald da gerek sözkonusu dergilerde gerekse internet siteleri "Jihad Watch"a bana verip-veriştirdiler. Fitzgerald, benim "Bin Ladenizm İslam'dan bir sapmadır" deyişim üzerine, "hayır, Bin Ladin ideal bir Müslümandır, çünkü İslam'ın emrettiği şiddeti uyguluyor" diye yazmış, beni de gerçekleri gizlemekle suçlamıştı. Spencer'ın jargonunda ise (İslam'ın içyüzünü gizleyen anlamında) "Muslim apologist" diye geçiyorum.
Bu ikisi, özellikle de Spencer, ABD'de 11 Eylül sonrasında patlak veren anti-İslamizm akımının en önemli temsilcileri. Spencer, "Islam Unveiled" (İslam'ın İçyüzü) ve "Onward Muslim Soldiers" (Sefere Çıkmış Müslüman Askerler) gibi, koyu İslam düşmanı kitapların yazarı. En son da "The Myth of Islamic Tolerance" (İslami Hoşgörü Efsanesi) adlı kollektif kitabın editörlüğünü yaptı. Rum kökenli, ama tanıdığım başka Rumlar'a kıyasla olağanüstü deredece fanatik bir İslam/Osmanlı/Türk karşıtı. Birlikte iş tuttuğu kişiler arasında Turan Dursun'un enternasyonal versiyonu olan Ibn Warraq ve Slobodon Miloseviç hayranı bir Sırp milliyetçisi olan Serge Trifkovic var.
Peki Spencer ve takımının ABD'de bir etkisi var mı? Evet var. Elbette "mainstream" denen "merkez" içinde değiller. Akademisyenler tarafından ciddiye alınmıyorlar. Ama İslam dünyasını ve Türkiye'yi tanımayan, dünyaya gözleri kapalı bazı Amerikalıları etkileyebiliyorlar. Spencer'ın kitapları "bestseller" oldu, sağda solda konferanslar veriyor. Sitesi "Jihad Watch" ise (www.jihadwatch.org), her gün binlerce ziyaretçi çekiyor.
Haksız Muhalefetin Sonuçları
Yazının başlığıydı "CHP'nin ABD'ye Uzanan Sesi"ydi. Merak etmiş olabilirsiniz, "tüm bunların ne ilgisi var CHP ile" diye. Tüm bunların, Parti'nin tümüyle değil, ama Grup Başkan Vekili Ali Topuz ile yakından ilgisi var. Çünkü Spencer ve Fitzgerald'in "Jihad Watch" sitesinde "Türk hükümeti cihadistleri işe alıyor" derken gösterdikleri kaynak, Ali Topuz. Spencer, Ali Topuz'un 11 Nisan günü medyaya yansıyan "laiklik karşıtları devlete sızdı, en açık kanıtı da Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'dir'' yorumunu aktarıyor ve "cihadizm" ile ilgili kendi görüşleriyle süslüyor.
Fitzgerald ise, başta belirttiğim gibi, bunun üzerine "köktendinciliğin pençesindeki Türkiye için yapılacak tek şey, onu Avrupa dışında tutmaktır" diyor.
Kısacası Ali Topuz bey, Türkiye'nin AB yoluna taş koymak isteyenlere mükemmel bir malzeme vermiş durumda...
Ve bence buradan çıkarılması gereken önemli bir ders var: Bazı CHP'lilerin veya AKP hükümetine muhalif başka parti ve kesimlerin yürüttüğü haksız muhalefet, Türkiye'ye zarar verebiliyor. Elbette AKP'yi eleştirmek serbest. Dahası gerekli de. Kadrolaşma meselesi de eleştiri masasına yatırılmalı. Ancak haklı ve akılcı eleştiriler yerine "laik devleti yıkmaya hazırlanıyorlar" gibi paranoyalar üretmek, ucuz karalamalara başvurmak, iç siyaseti düzeysizleştirdiği gibi, dışarda da olumsuz yankılar yaratıyor.
Muhalefetin "kantarın topuzu"nu ayarlaması şart.
23 Nisan 2005 tarihli Referans gazetesinde yayınlanmıştır.