Türkçe Yazılar

İlginç Bir Okur Yorumunun Düşündürdükleri

MustafaAkyol.org okurlarının siteye eklediği yüzlerce yorum için tekrar teşekkür ediyorum. Ne yazık ki şu günlerdeki yoğun çalışma tempom nedeniyle, yorumlardaki karşı görüşlerin hepsine tek tek cevap yazma imkanım yok. Ancak son günlerde "Gezgin" ismini kullananan sayın okurun yaptığı iki yorumu, ideal bir "case-study" (çalışma örneği) oluşturduğu için, ele almak istedim. Koyu materyalist olduğu anlaşılan sayın "Gezgin", Tasarım teorisine şöyle itiraz etmiş:
Akıllı tasarım bilimsel bir kuram degildir. Açıklanamayan şeyleri görünce Tanrı yaptı demek eskiden kalma bir alışkanlıktır... Evrim ile akıllı tasarım karşılaştırılması mümkün olmayan şeylerdir. Birisi bilimsel yöntemlerle işlemekte, digeri ise ben 'bunun nedenin bilmiyorum, o zaman Tanrı yaptı demektedir'.
Dikkat edilirse, sayın "Gezgin", Tasarım argümanının bilgisizliğe dayandığını ileri sürüyor. Ona göre, Tasarım, "açıklanamayan şeylere" yapılan bir yakıştırma. Oysa Tasarım teorisini savunanlar, canlıların, örneğin hücrenin, açıklanamadığı için değil, açıklandığı için Tasarım'a kanıt oluşturduğunu vurgularlar. (Örneğin Michael Behe'ye göre, hücre Darwin zamanında yapısı bilinmeyen bir "kara kutu" idi. Darwinistler, basit sandıkları hücrenin kökenini rastlantılar ve doğa kanunları ile açıklayabileceklerini sanmışlardı. Ancak hücrenin kompleksliğinin keşfedilmesi ile, Tasarım bariz hale geldi.) Ama yine de sayın "Gezgin", Tasarım açıklamasını "açıklama"dan saymıyor. Neden acaba? Bunun nedeni, her canlının kökeninin doğal süreçlerle (yani bir Tasarım olmaksızın) açıklanabileceğine İNANMASI. Materyalizmi en baştan bir dogma olarak kabul ettiği için, materyalizme uymayan bir açıklamayı "açıklama" olarak kabul etmiyor... Peki ama materyalizme neden ilk başta inanmış? Nasıl ikna olmuş? Bunların cevabını da aşağıdaki yorumunda bulabiliyoruz:
Evrende madde dışında birşey mi keşfettiniz? Herhangi bir fiziksel süreçte E=mc^2 ye aykırı birşey mi var? Korunum yasaları yürürlükten mi kalktı? Fizikteki standart kuram yanlışlandı mı? Bu soruların hepsinin yanıtı HAYIRDIR. Evrende sadece madde ve onun etkileşimleri vardır. Bunun aksini ortaya koyabilecek tek bir gözlem ve deney sözkonusu degildir. Bilim materyalistir ve materyalizmin sonunun gelmesi mümkün degildir. Kişilerin ne dediginin önemi yok, bilim madde dışında birşey yok diyorsa, olay bitmiştir. Siz istediginiz takımı tutabilirsiniz.
Sayın "Gezgin"in özgüveni takdire değer, ancak yaptığı yorumda ciddi bir mantık hatası var: "Sadece madde ve onun etkileşimleri vardır, bunun aksini ortaya koyabilecek tek bir gözlem ve deney sözkonusu degildir" diyor. Yani, madde-ötesini (en başta da Allah'ı), deney ve gözlemle tespit etmeyi, yoksa reddetmeyi öneriyor. Oysa bir şeyi deney ve gözleme tabi tutabilseydik, o zaman o zaten madde olurdu!... Madde-ötesi, zaten tanımı gereğince, deney ve gözleme tabi tutulamaz. Madde-ötesinin varlığını deney ve gözlem yoluyla reddetmek ise, bir araziyi metal dedektörü ile tararken, "burada metaldan başka bir şey yoktur, olsa dedektör onu bulurdu" demek gibi bir şeydir. Peki o zaman böyle bir "madde-ötesi alem"in varlığını nereden anlıyoruz, diye sorulabilir. Cevap, bu sitedeki pek çok makelede anlatıldığı gibi: Biz madde-ötesinin varlığını, maddesel evrenin yoktan var edilmiş olmasından ve içerdiği tasarım ve bilgiden anlıyoruz. Bir resmin, kendisini yapan ressamın varlığını göstermesi gibi... Materyalistlerin yapması gereken ise, sözkonusu bilgi ve tasarımın doğal süreçlerle nasıl ortaya çıkmış olabileceğini anlatmalarıdır. "Maddeden başka bir şey görmüyoruz; demek ki materyalizm doğrudur; öyleyse Tasarım yanlıştır" gibi işleyen kısır döngüye dayalı mantık örgüleri kurmak değil. Ancak yine de siteye yaptıkları katkılara teşekkür ediyorum. İlginç yorumları, materyalizmin mantıksal çelişkilerini gösterdigi ve bu felsefeye nasıl da körü körüne inanıldığını sergilediği için, yararlı oluyor.
All for Joomla All for Webmasters